Hangi alanda
olursa olsun arayan ve üreten zamanı elinde tutmaktadır. Geri kalanlarsa
tüketici kimliğine razı olarak beklemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bu,
aynı zamanda bulan ve üretenlerin dilediği gibi yaşayıp diğerlerinin de
yaşamlarını yönlendirdiği anlamına gelmektedir. Denilebilir ki gelişmiş
toplumlar, çalışan, arayan, inceleyen, sorgulayan ve değerlendirenlerdir.
Öte yandan iletişim araçlarının hızla gelişmesi ve bu araçların giderek küçülmesi, belge ve bilgiye ulaşımı daha kolaylaştırmıştır. Aynı zamanda bu durum, daha geniş kitlelere ulaşımı da sağlayarak arz talep düzenindeki zamanı azaltıp kitleyi çoğaltmıştır. Böylece kitle iletişim araçları bireyler ve kitleler arasındaki etkileşimi daha işlevsel ve güçlü kılmıştır. Gün geçtikçe insan, küçülen iletişim araçlarına daha bağımlı olmakta ve daha fazla sorununu bunlarla çözmeye uğraşmaktadır.
Uygarlıkların üretim ekonomisinde bu kadar ilerlemesi, sistematiğin de ilerlemesine neden olmuştur. Böylece çalışmanın ötesinde işlevsel çalışmak, zamanı kullanmanın ötesinde verimli kullanmak gündeme gelmiştir ki bu, maddenin daha küçük parçalara ayrılması, tasnif, tanım ve işlevinin belirlenmesinde son derece önemli hale gelmiştir.
Sosyal bilimler, doğrunun da sürekli tartışıldığı bir alandır. Zira her birey, insan tanımını daha da genişletmeyi başarmıştır. Öyleyse bu alanlarda var olabilmeyi başarabilmek başlı başına bir değerdir. Ancak literatür bilgisi, amaç-kapsam ve sınırlılıkla birlikte doğru metodolojiye ulaşmak, bilinci açık bireyleri bu alanlarda öne taşımaktadır.
Yaşayan medeniyetler içinde Türk uygarlığı, insanlık birikimine en çok katkı sağlayanlardan biridir. Efendiliğin, alçak gönüllülüğün, temizliğin ve duruluğun başat özelliklerini oluşturduğu bu birikimde gerek dünyanın gerekse bölge coğrafyasının elde edeceği daha pek çok şey görülmektedir. Zaman zaman duraklama devirleri geçirse de ülkü ve bünye uyumu sağlandığında Türk milleti için hemen herkesi şaşırtacak başarıların kazanımı çok kolay görülmektedir. Bu uyum için özellikle sosyal bilimlerde daha özverili, daha disiplinli ve daha gözü açık olunması gerektiği düşünülmektedir.
İçe kapanık toplumların ilerleyemeyeceği gibi özellikle Türk ulusu gibi gelişmelere son derece açık, gözü hep dışarılarda, hiçbir hareketliliğe kayıtsız kalmamış milletlerde kapalılık düşünülemez. Başta, geçmişten beri katma değeri olan kültürler olmak üzere evrendeki her hareketliliği izlemek Türk bilim adamlarının öncelikli görevi sayılmalıdır.
Hars Akademi dergisi, Türk uygarlığı açısından önemli bir işlevi olan çadır / ev / oba / yurt / ülke / dünya anlamlarına da gelebilecek olan Göktürk alfabesindeki Eb / B harfini logo olarak tercih etmiştir. Bundaki amaç, dünyayla entegrasyondan geri adım atmamış Türk toplumunun her zaman genel değerleriyle yaşadığını göstermektir.
Hars Akademi dergisi, Türk kültürünün temel değerlerini alt yapısı kabul etmekle yurt içi ve dışındaki kültür sanat ve mimarlık alanlarındaki çalışmalara destek vermeyi amaçlamaktadır.
Hars Akademi dergisinin Türk kültürüne katkı sağlamasını diler, yazar, okur ve hakem olarak ilgililerin desteğini talep ederiz.
Hars Akademi dergisi; kültür, sanat ve mimarlık alanlarına yönelik araştırma, inceleme, derleme ve makaleleri kapsamına alan uluslararası hakemli bir dergidir. Dergi, bu alanlarda akademik çalışma yapan öğretim elemanı, araştırmacı ve sanatçılara yayın olanağı sunmak bilim, sanat ve kültüre katkı sağlamak amacıyla yayımlanmaktadır. Derginin yazım dili Türkçe olmasıyla birlikte Almanca ve İngilizce dillerini de desteklemektedir. Yayın hayatına Haziran 2018’de başlayan dergi, Haziran ve Aralık ayı olmak üzere yılda iki kez yayımlanacaktır.
Hars Akademi Dergisi Editörü
Doç. Dr.Hatem Türk
Dergimiz yayım sürecinde herhangi bir ücret talep etmemektedir.
Web
1976'da Ankara’da doğdu. 2000 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini, Gazi Üniversitesi/ Sosyal Bilimler Enstitüsü/ Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde “Tanzimat Sonrası Edebiyat Teorileri ve Şahabettin Süleyman’ın Sanat-ı Tahrir ve Edebiyatı” başlıklı tezi hazırlayarak 2005 yılında tamamladı. 2018 yılında Atatürk Üniversitesi/ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü/ Yeni Türk Edebiyatı anabilim dalında doktor/(Dr) unvanını aldı. Doktora tezi “Edebî Çevre ve Konu Olarak Atatürk Dönemi Türk Edebiyatında Ankara (1920-1938)” başlığını taşımaktadır.
Dr. Haydar TÜRK
1976 yılında Sivas’ta doğdu. Ortaöğrenimini 1992 yılında Sivas Gazi Lisesi’nde tamamladı. Yabancı dil eğitimi ve üniversiteye hazırlık amacıyla bulunduğu Berlin’de, 2005 yılında Berlin Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden lisans ve yüksek lisans dereceleri ile mezun olarak Yüksek Mühendis Mimar unvanını aldı.
2016 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden ikinci lisans diplomasını elde etti. Doktora çalışmalarına Selçuk Üniversitesi Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Anabilim Dalı’nda başlayan Türk, 2022 yılında Konya Teknik Üniversitesi’nde tamamladığı tez çalışması ile Doktor unvanını aldı.
Meslek yaşamına 2011 yılında Sivas Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nde başlayan Dr. Türk, 2017 yılından bu yana aynı kurumda İmar ve Şehircilik Müdürü olarak görevini sürdürmektedir.
Evli ve iki çocuk babası olan Dr. Haydar Türk, Almanca ve İngilizce dillerini çok iyi düzeyde bilmektedir.
Prof. Dr. Ramazan SEVER, 1968 yılında Malatya İlinin Yeşilyurt ilçesinde dünyaya geldi. Temel eğitimi Malatya’da, lise eğitimini Muğla’da, yükseköğrenimini ise 1994 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Coğrafya Eğitimi Bölümünde tamamladı. Sever, 1996 master, 2001 yılında doktora öğrenimini bitirdi ve aynı yıl yardımcı doçentlik (Doktor Öğretim Üyeliği) kadrosuna atandı. Sever, 2006 yılında Çoruh Havzası Enerji Yatırım Projeleri ve Çevresel Etkileri adlı çalışması ve diğer eserleriyle Coğrafya (Beşerî Coğrafya) Doçent, 2011 yılında da Karlıova ilçesinin Beşerî ve İktisadi Coğrafyası adlı temel eseriyle profesörlük unvanını aldı. Sever, 17 yıl Atatürk Üniversitesi KKEF’de hizmet verdikten sonra yaklaşık 10 yıl Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi ve Giresun Üniversitesi’nin çeşitli birimlerde uzun süre yöneticilik yaptı. Sever, halen İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda görevini sürdürmektedir. Yayımlanmış çok sayıda eseri bulunan Sever’in başlıca çalışma ve araştırma konuları arasında; coğrafya eğitimi, coğrafya okuryazarlığı, sınıf ve sosyal bilgiler eğitimi, öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme, çevre sorunları ve çevre eğitimi, afetler ve afet yönetimi vb. gibi konular yer alır.
Prof. Dr. H. Nurgül Begiç, Ankara’da doğdu. 1986 yılında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Alaşehir Kız Meslek Lisesi ve Çumra Kız Meslek Lisesi’nde El Sanatları öğretmeni olarak görev yaptı. 1994 yılında Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak akademik hayata adım attı.
1995 yılında Konya’da tanıştığı keçe ustası Mehmet Girgiç ile birlikte başlayan sanatsal yolculuğu, onu Türk keçeciliğinin hem usta hem de akademisyen düzeyinde en önemli temsilcilerinden biri haline getirdi. Mehmet Girgiç’in atölyesinde 10 yıl boyunca yamaklık, çıraklık ve kalfalık yaptı. Geleneksel ustalık zincirine bağlı kalarak, ustasından icazetini (kalfalık belgesini) Konya İl Kültür Müdürü huzurunda sözlü olarak aldı. Daha sonra Akhisar’da düzenlenen törende keçe ustası Orhan Patoğlu tarafından “chat kuşağı” bağlanarak temsili ustalık süreci tamamlandı. Böylelikle, Türkiye’de usta icazeti alan ilk kadın keçe ustası oldu. O tarihten bu yana 31 yıldır kesintisiz biçimde keçeciliği sürdüren Begiç, hem kendi üretimlerini hem de öğrencilerini bu geleneksel sanatın devamlılığı için seferber etmektedir.
Selçuk Üniversitesi’nde görev yaptığı yıllarda Türkiye’nin ilk donanımlı keçe atölyesini kurdu. Yüksek lisans tezini “Konyalı Keçe Sanatçısı Mehmet Girgiç ve Eserleri” başlığıyla tamamladı. Ardından Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölümü’nde başladığı doktora çalışmalarını “Gelenekteki Değişim: Keçecilik Sanatı” başlıklı tezle bitirdi. Bu çalışma kapsamında Anadolu coğrafyasındaki pek çok keçe ustasını ziyaret ederek teknikleri, motifleri ve yapım süreçlerini belgeledi; keçe geleneğinin tarihsel gelişimi ve günümüzdeki dönüşümünü bilimsel olarak kayıt altına aldı.
Prof. Dr. Begiç’in akademik üretimleri arasında “Geçmişten Günümüze Konya Keçeciliği” (Konya Büyükşehir Belediyesi) ve “Türk Keçecilik Sanatı” (Atatürk Kültür Merkezi Yayınları) adlı eserler, Türk el sanatları literatüründe temel kaynaklar arasında yer almaktadır. Ayrıca çok sayıda makale, kitap bölümü ve bildirisiyle keçe sanatının kültürel miras boyutunu ortaya koymuştur.
Sanatsal üretimlerini akademik çalışmalarla birleştiren Begiç, yurtiçi ve yurtdışında pek çok etkinlikte Türk keçeciliğini temsil etmiştir. Avrupa Birliği projeleri kapsamında İrlanda’da keçe yurt yapımı çalışmalarına katılmış, ABD’de (Chicago Türk Haftası), Almanya’da (Texel Art Fuarı), Belçika’da (Yunus Emre Enstitüsü) ve farklı ülkelerde atölye, workshop ve sergiler düzenlemiştir. Çalışmaları yalnızca bireysel sanatçı kimliğiyle değil, aynı zamanda Türk kültürünü dünyaya tanıtan bir temsilci olarak da dikkat çekmiştir.
Türkiye’de de Akhisar’da ilk keçe müze–shop girişimini hayata geçirmiş, “Ustalara Saygı” çalıştaylarıyla 60 yaş üstü keçe ustalarını görünür kılmış, usta–çırak zincirinin değerini belgeleyen etkinlikler düzenlemiştir. Orta Asya’da (Türkmenistan, Kırgızistan) ve Umman’da verdiği konferanslarla Türk keçeciliğinin kültürel ve sanatsal yönlerini uluslararası platformlarda paylaşmıştır.
Akademik kariyerinde, Çankırı Karatekin Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nün kurucu başkanlığını üstlenmiş, “Çankırı El Sanatları Bağlamında Keçe Ürünler” başlıklı BAP projesi ile modern keçe atölyesi kurmuştur. Ardından İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nün kurucu başkanı olmuş ve burada da keçe atölyesini kurarak sürdürülebilir bir eğitim modeli geliştirmiştir. Bugüne kadar yüzlerce öğrenci yetiştirmiş; öğrencilerinin önemli bir kısmı geçimini keçecilikten sağlamaktadır.
Son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür Yolu Festivalleri kapsamında etkinlikler gerçekleştirmiştir. 2025 Çanakkale Kültür Yolu Festivali’nde “Dünya Keçeciliği ve Türk Keçeciliği” başlıklı çalıştay ve sergi düzenlemiş; aynı festivalde “Gelenekteki Değişim ve Keçecilik Sanatı” konulu konferans vermiştir.
1976’da Giresun’un Tirebolu ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimimi Giresun’da tamamladı. 1997’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı’nda “II. Meşrutiyet Döneminde İkdam Gazetesi (1908-1909)” adlı tezle yüksek lisans (2000) ve “Osmanlı Devleti’nde Tercümanlık ve Babıâli Tercüme Odası” adlı tezle doktora (2007) derecelerini aldı. 2007’den beri Giresun Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde görev yapmaktadır. Osmanlı diplomasisi, Türk modernleşmesi, Türk eğitim tarihi ve azınlıklar hakkında çalışmalarımı sürdürmektedir.
Çeşitli bildiri ve makaleleri dışında Giresun Rumları ve Gayrimüslim Bir Belediye Başkanı: Kaptan Yorgi Konstantinidi Paşa (3. bs., Libra Kitabevi, İstanbul 2012), Osmanlı Bürokrasisinde Yahudiler (Ahmet Yadi ile birlikte, Libra Kitabevi, İstanbul 2013), Babıâli Tercüme Odası (Libra Kitabevi, İstanbul 2013) ve Osmanlı Devleti’nde Engelliler ve Engelli Eğitimi: Sağır Dilsiz ve Körler Mektebi (Libra Kitabevi, İstanbul 2013), (Ayhan Yüksel ile birlikte ) Harşıt Nahiyesi Nüfus Defteri, (Arı Sanat Yay., İstanbul 2014, (III. Baskı) 175 s.), (Levent Küçük ile birlikte) Osmanlı Bürokrasisinde Ahıskalı Devlet Adamları, (İstanbul 2015, Libra Kitap, 167 s.), Nişan Antreasyan, Fındık Ziraati ve Ticareti (Yay. Haz. Sezai Balcı-Mevlüt Kaya, Gece Kitaplığı Yay., İstanbul 2015, 115 s.), (Mustafa Balcıoğlu ile birlikte) Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu, (Erguvanî Yay., Yedinci Baskı, Ankara 2017, 536 s.) adlı kitapları bulunmaktadır.
Sanatçı/ Akademisyen 2004 yılında Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları bölümünü kazandı. 7 Temmuz -7 Ekim 2007 tarihleri arasında İtalya/Floransa Palozzo Spınellı L’arte E Il Restouro Assocıazıone No Profit Enstitüsünde çizim ve decorasyon dersleri aldı. 2008 yılında tezhip anasanat dalında lisans öğrenimini tamamlayarak aynı yıl Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Geleneksel Türk Sanatları Bölümünde yüksek lisansa başladı. 2013 yılında Gazi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Geleneksel Türk Sanatları bölümünde Sanatta Yeterlik programına yerleşerek 2017 yılında tamamladı. 2013-2018 yılları arasında Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümünde Öğr. Gör. ve Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılından bu yana İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümünde görev yapan sanatçı halen İzmir Demokrasi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları bölümünde Doç. Dr. olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Prof. Dr. Vüsale Musalı - 1981 Bakü doğumlu. 1997-2001 yıllarında Bakü Devlet Üniversitesinde Lisans, 2001-2004 yıllarında aynı üniversitede Yüksek Lisans Eğitimi aldı. 2006 senesinde "XV-XVII. Yüzyıl Türk Tezkireciliği" konusunda doktora tezini savundu.
2001 yılında Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Elyazmaları Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak işe başladı. 2004-2011 yılları arasında Bakü Devlet Üniversitesinde Yard. Doç. Dr., 2012-2014 yılları arasında Doçent olarak görev yapmıştır.
2009-2014 yılları arasında AMEA Elyazmaları Enstitüsü "Metinlerin Yayına Hazırlanması" bölümünde çalışmıştır. 2014 yılı itibariyle T.C. Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesi Çağdaş Türk lehçeleri ve Edebiyatları bölümünde öğretim üyesidir.
2012 yılında Doçent, 2017 yılında Profesör oldu.
Türk Tezkireciliği, Azerbaycan Edebiyatı, Osmanlı - Azerbaycan Edebi İlişkileri, Oryantalizm konusunda araştırmalar yapmaktadır.
vusalemusali@kastamonu.edu.tr
tezkireshinas@gmail.com
İlk ve orta öğretimini Gaziantep’de Yüksek öğrenimini ise (1995) Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı. (1998) Yüksek Lisans çalışmasını aynı bölümde Yeni Türk Edebiyatı alanında; doktora eğitimini ise (2010) Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesinde Türk Edebiyatı Eğitimi alanında yaptı. Aynı Yıl Yardımcı Doçent unvanlını aldı. 2011-2012 yıllarında Arizona Üniversitesinde (ABD) çocuk edebiyatı alanında post doktora çalışmasında bulundu. 2018’de Doçent, 2024’de Profesörlük unvanını aldı. Üniversitelerde birçok idari görevlerde bulunan Kaya halen Gaziantep Üniversitesi Gaziantep Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Selim Hilmi Ozkan is Professor of History at the Yildiz Technical University. He is currently working on the Ottoman diplomacy and Ottoman foreign policy. His most recent publications include “Reasons for Migration of Armenians in the Ottoman Empire before 1915”, African and Asian Studies, 19, 3, (2020), 282-305; and “Arms Smuggling across Ottoman Borders in the Second Half of the 19th Century” Journal of Balkan and Near Eastern Studies, 18, 3, (2016), 297-312. He is currently working on a book project: Migrations and Migration Routes from Cebel-i Lebanon to United States of America End of Nineteenth Centuries.
Web